Türkiye'nin başarılı teknoloji haber portallarından BTnet'in Anıl Altaş sunumunda gerçekleştirdiği "Sosyal Medya'nın Sihirli Dünyasına Adımınızı Doğru Atın" web semineri 21 Eylül 2010 ve 28 Eylül 2010 tarihlerinde olmak üzere iki oturum halinde gerçekleşti. Webinerin ilk oturumu Sosyal Medya kavramının tanıtılması temelindeydi. Sosyal medya nedir, Web 1.0'dan Web 2.0'a internet üzerinden sağladığımız iletişimin değişen kanalları nelerdir sorularının cevaplanmaya çalışıldığı ilk bölümde dünyadan ve Türkiye'den sosyal ağ dinamiklerinin örnekleri verildi. Sosyal Medya'nın Sihirli Dünyası Webineri'nin ilk bölümünün en dikkat çekici noktalarından biri de sosyal medyanın kullanım alanlarıydı.
Sosyal Medya'da Var Olmak
Anıl Altaş'a göre kişisel veya kurumsal markalar için sosyal medyada var olmak;
-
Marka Bilinirliliği
-
Müşteri İlişkileri
-
İtibar ve Kriz Yönetimi
-
Topluluk Yönetimi
-
Pazarlama
-
Arama Motoru Optimizasyonu
-
Marka ve Rakipleri Denetleme
-
Marka ve Şirketi Genele Yayma
-
İçerik Oluşturma
konularına hakim olmak ve bu alanlarda uzman kişilerle belli stratejiler üzerine oturtulmuş sosyal medya planını oluşturmak demektir. Dijital varlığını genişletmek, geliştirmek ve yönetmek isteyen kurumların sosyal medyadaki varlıklarını nasıl oluşturmaları gerektiğine dair stratejik hedeflerin belirlemelenmesi, değerlendirilmesi ve durum analizinin yapılması gerektiği de webinerin ilk oturumunda konuşulan konular arasındaydı.
Bugün -28 Eylül 2010- gerçekleşen ikinci oturumda ise ilk bölümde çerçevelendirilen kavramlar derinlemesine incelendi.
Sosyal Medya'yı Kimler Nasıl Kullanıyor?
Firmaların sosyal medya kullanımına yönelik yapılan araştırmalara göre, kobi olarak tabir edilen küçük ve orta ölçekli işletmeler sosyal medyayı büyük ölçekli firmalara göre daha verimli kullanmaktadırlar. Bu bağlamda sosyal medya, küçük ve orta ölçekli firmaların marka bilinirliliği yaratmaları açısından önem taşımaktadır. Büyük markalar ise sosyal medyayı firmalarına ait bilgileri toplamak ve müşteri ilişkilerini yönetmek için kullanmaktadır. Yapılan araştırmalar küçük ve orta ölçekli firmaların sosyal medyada var olmak için %25 oranında bir bütçe ayırdıklarını göstermektedir ki bu oran Türkiye'de sosyal ağların ne derecede önem kazandığını gözler önüne serer. Aslında ikinci oturumun çıkış noktası da budur.
Kurumların sosyal medyada yer alırken nelere dikkat etmeleri gerektiğinin açıklandığı bu bölümde Türkiye'den ve dünyadan sosyal reklam, markalı platformlar ve sosyal ağ örnekleri, kurumsal bloglar, viral videolar, Facebook hayran sayfaları ve Facebook grupları hakkında da faydalı bilgiler verildi.
Anıl Altaş'a göre, geleneksel reklamlara göre sosyal ağların tercih edildiği günümüzde sosyal ağların yönetimi de önemli bir sorun haline gelmekte ve bu noktadan hareketle online itibar ve kriz yönetimi de üzerinde durulması gereken noktalardan biri. Ücretsiz olarak da kullanılabilen sosyal medya izleme araçları ile firmalar kendi markaları hakkında nelerin konuşulduğunu takip etmeli ve gerektiğinde sosyal ağlarda karşılaşabilecekleri kriz ile başa çıkmanın yollarını aramalıdırlar.
YORUMLAR
29 Eylül 2010
Merhaba, Bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Saygılarımla,