İzmir Ekonomi Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü Şapka Takımı tarafından üçüncü defa organize edilen Sosyal Medya Uygarlığı seminerinin bu yılki teması "Reklamcılık"tı. Uzun zamandır reklam camiasında geleneksel reklamcılığın öldüğü, müşterilerin artık dijitale kaymak istediği konuşuluyordu.
Gerçekten durum öyle mi?
Bu sorunun cevabını bulabileceğimizi düşündüğümüz "Sosyal Medya Uygarlığında Reklamcılık: Like Almak ya da Almamak" konferansı dün Hilton Oteli'nde gnctrkcll ve Sanajans'ın katkılarıyla düzenlendi.
Etkinlik, yarım gün olması ve katılımcı sayısının biraz daha az olması gibi nedenlerle geçtiğimiz yıla göre daha az hareketliymiş gibi görünse de İzmir'de yapılan en geniş kapsamlı bu sosyal medya organizasyonuna katılmamak doğru olmazdı.
İEU Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ebru Uzunoğlu'nun açılış konuşması ile başlayan sosyal medya etkinliğinde Uzunoğlu, bu yıl özellikle reklam temasını seçtiklerini belirtti. Çünkü 2012'de reklam sektörü %8 oranında büyüdü, bunda da yurtdışı menşeili 200.000 markanın Türkiye pazarına girişi önem arzediyor. Her ne kadar ülkemizde Tv reklamları reklam pastasının en büyük dilimini kaplasa da dijital reklamlar geçtiğimiz yıla göre %2 oranında büyüyerek %9'luk bir pay aldı. Önümüzdeki yıllarda bu payın daha hızlı bir şekilde artacağını düşünen Uzunoğlu Türkiye'de reklamcılık sektörünün hızlı bir şekilde sosyal medyaya adapte olması gerektiğini söyledi.
İEU İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş ve İEU Rektörü Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu'nun konuşmaları ile sonlanan açılış töreninin ardından gnctrkcll direktörü Tahsin Akar ve Gnctrkcll dijital kanallar sorumlusu Sertan Eratay konuşmalarını yapmak üzere sahnede yerlerini aldılar. Teknolojinin yarattığı bozulmalardan, markaların dijital devrime ayak uyduramadığında nasıl yok olduklarından söz eden Sertan Eratay, sosyal medya kullanıcılarının %63'ünün markaların sosyal medyadaki konumlandırması ile marka hakkındaki fikirlerinin değişebileceğini belirtti. Eratay'a göre modern şehir insanları günde 3500'den fazla marka mesajına maruz kalıyor. O yüzden de tüketicilerin ilgisini canlı tutabilmek, dikkatlerini çekebilmek için artık farklı yöntemler denemeli ve sürdürülebilir bir iletişim kurgulamalıyız.
Gnctrkcll'in amacının Türk gençliğinin markası olmak olduğunu belirten Tahsin Akar ise bunun için uygun fiyat, bol indirim, avantajlı paketler ve benzersiz bir deneyim yaratmayı hedeflediklerini belirtti. Halihazırda zaten avantajlı paketler ve bol indirim uygulaması yaptıklarını, benzersiz deneyim için ise gençlerle çalıştıklarını söyleyen Akar, Gnctrkcll'in gençlerin istediklerine odaklandığını belirtti.
Gnctrkcll sunumunun ardından Aegis Media’dan Zafer Özçelik ve Carat Medya’dan Tunç Erdem "Medya Nasıl Sosyalleşti?" adlı sunumlarını gerçekleştirdiler. Bu sunum için kendi adıma sadece rakamlardan ve istatistiklerden oluşan slaytlarla ilgili eleştirdiğim bazı noktalar vardı ama baktım ki öğrenciler heyecanla dinliyorlar, etkinliğin bana değil üniversite öğrencilerine yönelik olduğunu anlayıp sustum. :) Pazarlamanın gerçek zamanlı pazarlamaya doğru yol alması aldığına dikkat çeken Özçelik ve Erdem sosyal medyada çalıştıkları markalarla yaşadıkları tecrübelerini de bizimle paylaştı.
Akabinde sahne alan BBDO Stratejik Direktörü Haluk Sicimoğlu ise günün en zihin açan sunumunu gerçekleştirdi. Uzun yıllardır üniversitelerde ders veren Sicimoğlu'ndan sanki reklamcılık dersi alıyor gibiydik. Heraclitus'un "değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" sözü ile konuşmasına başlayan ve teknolojinin sürekli bir değişim yarattığından söz eden Sicimoğlu konuşmasına Gerald Zaltman'ın metaforları ile devam etti.
Reklamcıların ne söylediğin değil ne hissettirdiğinin önemli olduğunu ve bunu da;
- 7 temek insani dürtü (cinsellik, sağlık, hamilik, emniyet, merak, aidiyet ve itibar),
- 7 birincil duygu (sevgi, coşku, şaşırma, öfke, hüzün korku tiksinme),
- 7 derin metafor (bağlantı, denge, dönüşüm, kaynak, kontrol, yolculuk ve Konteyner)
ile yapabileceğimizi söyledi. Bu 21 metafor için farklı Tv, basılı ve dijital reklam örnekler veren Sicimoğlu'nun konuşmasının ardından Mediacat Yayın Yönetmeni Pelin Özkan iyi içerik üretimi ile ilgili sunumunu gerçekleştirdi. İçerik pazarlamasının sürekli değerli bilgi yaratmak ve paylaşmaktan geçtiğini söyleyen Özkan, sosyal medyada içerik üretiminde mecranın yazan kişi olduğunu sözlerine ekledi. "Geleneksel medyada bilginin son kullanma tarihi varken sosyal medyada yoktur. Bundan 20 yıl sonra biz ölsek bile sosyal medya hesaplarımız hala arama motorlarında yer alacaktır." diyen Özkan şöyle devam etti: "İyi içerik üretirseniz markanıza güven çoğalır. Hayranlarınız artar. İnsanlara iyi bilgi verin ve onların güvenini kazanın böylece rekabette avantaj sağlamış olursunuz."
Sesli Harfler Reklam Ajansı'ndan Görkem Uraz'ın P&G için geliştirdikleri kampanyayı anlattığı konferans teşekkür konuşmaları ile sona erdi. İzmir'de böylesi sosyal medya organizasyonlarının devamını diliyor, tüm İEU öğretim görevlilerine, öğrencilerine ve Şapka Takımı'na teşekkür ediyoruz.