Sosyalizasyon ve Sosyalizasyon Süreci Nedir?
Sosyalizasyon, insanın içinde yaşadığı toplumun kültürel norm ve değerlerini öğrenerek sosyal bir varlık haline gelmesidir. Bu kavram aynı toplumda bulunan bireyler arasında sosyal kontrol oluşturur. Diğer anlamıyla sosyalizasyon, toplumdaki düzeni sağlayan küçük grupların bireyin sosyal bir varlık haline gelmesine sağladığı katkıdır.
Birey grupların yardımı ile kendi sosyal olma sürecini yaratır, geliştirir. Kişinin bu sosyal olma hallerini yaşadığı sürece ise sosyalizasyon süreci denir. Sosyalizasyon sürecinde toplumun düşünce, değer ve davranış örüntüleri kültür ve dil vasıtasıyla bireye aktarılır.
Sosyalizasyon sürecinin ilk anı insanın doğumu ile başlar. Çocuğun doğumundan itibaren ebeveyni ile girdiği ilk iletişimin, en basit düzeyde işaretler ve sembollerle kurulduğu bilinmektedir. (Kağıtçıbaşı 1999, 326) Söz konusu işaretler ve semboller, bireyin yaşamı boyunca geliştirerek kullandığı iletişim araçlarıdır. Günümüzde internet ve sosyal ağların yaygın kullanımı, bu araçların kitle iletişim araçları haline gelmesini sağlamıştır.
Sosyalizasyon Araçları
Her toplumda bireyleri içinde bulundukları toplumun bir üyesi haline getiren bazı aracı kurum ve gruplar bulunmaktadır. Sosyalizasyon ajanı olarak tabir edilen bu kurum ve gruplar, toplumun kültürel atmosferi içinde bireyin davranışlarını yönlendirir veya şekillendirirler.
Dünyaya yeni gelen her insan sosyo-kültürel değer ve normlardan yoksundur. Çocuğun sosyalleşmesinde; aile yani ebeveyn, kitle iletişim araçları, akranları ve okulların büyük önemi vardır. Kitle iletişim araçlarının, özellikle internetin bu denli yaygınlık kazanmadığı dönemlerde, çocuğun ailesi, yakın çevresi yani akranları, arkadaşları ve eğitim kurumları çocuğun sosyalizasyonunda başat rol oynamaktaydı. Çocuk aile içerisinde konuşma becerilerini, vücut kontrolünü ve duygusal kontrolünü, kamu düzenine uymayı ve manevi değerleri öğreniyordu.
Günümüzde ise internet de dâhil olmak üzere yeni medya araçları aile, yakın çevre ve okulun üstlendiği görevlerden bir kısmını kendi üzerine almış görünüyor. Bu sayede çocuğun çevresinin genişlediği ve algısının açıldığı düşünülebilir.
İnternet ve Sosyal Ağların Sosyalizasyona Etkileri
Geleneksel düzende aile ve çocuk arasındaki ilişki en güçlü ve etkili sosyalizasyon aracıdır. Çocuklar, aileleri olmadan savunmasız ve yardıma muhtaçtır. Geleneksel toplumlarda aile, sosyalizasyon sürecinde baskın bir roldedir. Modern toplumlarda ise, özellikle iki ya da üç yaş civarında, kitle iletişim araçları anne ve babadan sonra üçüncü ebeveyn rolünü üstlenir. Çizgi filmler ve reklamların etkisinde büyüyen çocuğun sosyalizasyon sürecine, internet üzerinden oynanan oyunlar ve sosyal ağlar gibi yeni medya araçlarının yaptığı etki tartışılamaz.
Günümüz toplumlarında, internet kullanımının hızla yaygınlaşması ile birlikte internet ve sosyal ağların sosyalizasyon sürecine etkileri neredeyse aile faktörü ile yarışır hale geldi. Birey, aile ya da yakın çevresi ile iletişime girmektense sosyal ağlar üzerinden sosyalleşmekte.
Artan internet kullanımının sebep olduğu bu hızlı değişim, toplumun temel değerlerinin de hızla değişmesine yol açıyor. Bireyler, internet erişimi ve iletişimi kanalıyla görüntü, video ve metin içeriğini sosyalleşmek için kullanıyorlar. Japon Kültür Antropologu Mizuko Ito’ya göre, bu değişim gerekli. Sosyalleşme araçları ve yeni kitle iletişim araçları, değişen toplumun bireylerine diğerleri ile nasıl anlaşmaları gerektiğini ve kamusal kimliklerini nasıl yönetmeleri gerektiğini bildirmektedir. Bu durumda internet ve sosyal ağlar yeni neslin teknolojik bağlantılarını değişen dünyada başarılı olabilmek için nasıl kullanmaları gerektiğini açıklayan sosyalizasyon araçlarıdır.
Kaynak
Kağıtçıbaşı, Çiğdem Yeni İnsan ve İnsanlar, 1999