Yaşar Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi yetkilileri ile AdresGezgini AR-GE Merkezi Yönetim Kurulu Üyeleri, Yaşar Üniversitesi’ndeki bilgi ve altyapının ekonomik ve sosyal değere dönüştürülmesi sürecinde yürütülecek ortak çalışmalar için bir araya geldi. Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Emrah Tomur’la yaptığımız kısa söyleşide Yaşar Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi’nin kuruluş amacı ve AdresGezgini ile yürütülecek süreç hakkında bilgi aldık.
Yaşar Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ne iş yapar?
Öncelikle çalıştığımız birimden bahsetmek isterim. Yaşar Üniversitesi’nde bizim çalıştığımız birimin adı, Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi. Diğer üniversitelerde TTO yani Teknoloji Transfer Ofisi olarak adlandırılan bu birime biz BTTO dedik çünkü aslında sadece teknolojiyi değil, bilgiyi ve hatta sanatı da transfer etmek istiyoruz.
Bilgi transferi tam olarak ne demek, biraz detaylandırabilir misiniz?
Teknoloji Transfer Ofisleri, yeni nesil üniversiteler, üçüncü nesil üniversite denen bir kavramın uzantısı olarak oluşan yapılar. Tabiri caizse, üniversiteler sadece bilim için bilim yapmasınlar, toplum için de bilim yapsınlar prensibinden yola çıkan yapılar. Çünkü üniversiteler eğitim vererek başlamışlar sonra bilimsel araştırma gelmiş. Şimdi yeni nesil üniversiteler toplum için fayda yaratan, toplumun sorunlarını çözen ve toplum için değer yaratan yapılar.
Teknoloji Transfer Ofisleri ilk kurulduğunda, ekonomik değer olarak öngörülmüş. Patentler çıksın, milyon dolarlar değerinde ürünler satılsın, çok yenilikçi girişimler çıksın Skype gibi Facebook gibi çok başarılı olsun. Bu halen devam ediyor aslında. Bizim yapmaya çalıştığımız şeylerden bir tanesi de bu. Hocalarımızın yaptığı bilimsel araştırmalardan somut çıktılar, ürünler ve servisler oluşsun. Bu çıktıların, şirketler aracılığıyla topluma ürünler olarak, yazılım olarak ulaşması hedefimiz elbette var. Ama bizim öncelikli hedeflerimizden biri de topluma, toplumsal sorunlarına çözüm bularak değer katmak. İşte o yüzden de sadece teknoloji transferi değil Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi olarak isimlendirildik.
Milyon dolarlık ürünler dışında üniversitelerden ve Transfer Ofislerinden beklenen nedir?
Toplumsal konulara çözüm bulmak, toplum için değer yaratma konusu aslında dünyada son zamanlarda yine üniversitelerden beklenen bir durum. Dünyanın son zamanlarda birçok sorunu var, terörizm, göç vb. Üniversitelerde de bu konuda özellikle sosyal bilimler alanında çalışan birçok hoca var. Yaşar Üniversitesi Uluslarası İlişkiler Bölümü'nde göç, terörizm ve güvenlik konuları üzerinde çalışılıyor. Hocaların üzerinde çalıştığı konular, geliştirdikleri yöntemler, çizdikleri tablo, ortaya koydukları sonuçlar bir şekilde devlet politikalarına yansısın, toplumda bir şekilde karşılık bulsun diye uğraşıyoruz. Üretilen bilginin bilimsel çalışmalarla, projelerle, yayınlarla bir şekilde somut olarak uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Peki bu sürecin yöntemleri nelerdir?
Ekonomik katkı kısmında zaten hep konuşulan patentler ve start up şirketler. Akademisyenin veya öğrencinin fikrinin önce bir iş fikrine, bir girişime dönüşmesi ve şirketleşmeye gitmesi, sonrasında o şirketin de ticari olarak büyütülmesi söz konusu. Patent konusunda ise eğer hoca veya öğrenci bunu kendisi şirkete dönüştürüp, üretip satmak istemiyorsa onun fikri haklarını korumasına alsın, onu üretebilecek veya ona yatırım yapabilecek başkalarına satsın veya kiralasın. Eğer kendisi somut bir ürüne dönüştürüyorsa başkalarının dönüştürmesine de imkan tanısın diye çalışıyoruz. Bir diğer konu ise aslında bu bilgi transferi dediğimiz kısım. Yeni nesil üniversitelerde yeni nesil yöntemlerle tek yönlü bir bilgi akışından tek yönlü bir bilgi transferinden bahsedilmiyor. Örnek vermek gerekirse, önceden üniversite firmaya danışmanlık yapıyor ve üniversite firmaya bilgisini aktarıyor deniyordu. Şimdi birlikte yaratma, birlikte çözme süreci başladı. Bizim yaklaşımımız da tam olarak bu şekilde ilerliyor Yaşar Üniversitesi’nde. Hocalarımızın bu toplumsal konular için, sosyal konular için geliştirdikleri çözümler ya da araştırmaları belediyelerde, kamu kuruluşlarında uygulayabilmek için ortak projeler yürütüyoruz. Çoğu zaman da kalkınma ajanslarının, bakanlıkların, Avrupa Bakanlığı’nın fonlarını kullanarak; akademisyenin, kamu kuruluşunun, bu işin yararlanıcısı olan toplumun da sivil toplum kuruluşlarıyla sürece dahil olmasını sağlıyor, birlikte çalışıyoruz.
Bu süreçte Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi tam olarak nerede duruyor?
Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi olarak biz, bu noktada bir aracıyız. Üniversite, girişimci, kamu/özel sektör ve toplum arasında yer alan, hem bilgi akışını sağlayan hem de kolaylaştırıcı olan yani katalizör etkisi yaratan ve birlikte çalışmasını sağlayan bir yapıyız diyebilirim.
AdresGezgini ile Yaşar Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi nasıl bir iş birliğinde bulunacak?
AdresGezgini, bir teknoloji firması olduğu için teknolojik konularda iş birliği yapacağız. Sizin çalışma alanınıza giren web teknolojileri, mobil teknolojiler, dijital pazarlama konularında bilimsel araştırma yapan, yayın yapan, proje yapan hocalarımızla sizleri TÜBİTAK projeleri gibi çeşitli platformlarda buluşturmayı hedefliyoruz. Az önce bahsettiğim gibi, bu bizden size bilgi akışı olarak görünüyor ancak hedefimiz bu akışın iki taraflı olması. Sizin de uzmanlık alanlarınızda özellikle doktorası olan çalışanların ve yöneticilerin Yaşar Üniversitesi’nde yüksek lisans ve lisans seviyelerinde ders vermesi, yüksek lisans tezleri yönetmesi konularında bir görüşme yaptık, hatta bir protokol imzalamayı planlıyoruz.