Dün İzmir Ticaret Odası’nda, uzun zamandır beklediğimiz şehir markalaşması konferansı Place Excellence etkinliği gerçekleşti. Şehirlerin markalaşması üzerine uzman kişilerin gün boyu İzmir’deki reklamcılara, halkla ilişkiler uzmanlarına ve marka uzmanlarına şehirlerin markalaşma sürecini örneklerle açıkladılar.
Uluslararası alanda uzman Christer Aspuld, Dr. Miquel Barcelo ve Jörgen Eriksson’un yanı sıra, Türkiye’de marka yaratma ve yaşatma önde gelen uzmanlarından olan Muhterem İlgüner de sunum gerçekleştirdi. İzmir Reklamcılar Derneği’nin düzenlediği etkinlikte Barselona, Londra gibi günümüzde marka haline gelmiş şehirlerin markalaşması süreci ve İzmir şehrinin marka haline nasıl gelebileceğine dair ipuçları verildi.
Konferans İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı Murat Türkay’ın açılış konuşması ile başladı. Konuşmasında, İzmir’in yıldız şehir olabilmesinin kente sahip çıkmaktan ve özveriyle şehre bir şeyler katabilmekten geçtiğine değinen Murat Türkay, sadece teorisyenler ve elçilere değil, üniversitelere de büyük görev düştüğünü de belirtti. İlginç bir serzenişte de bulunan Türkay, sokakta kedilerin durumu ne zaman düzelirse işte o zaman İzmir bir marka şehir olur diyerek sözlerini tamamladı.
Açılış konuşmasının ardından, ‘Marketing Places Europe’ kitaplarının yazarlarından ve şehir ve özel bölgelerin pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi konusunda uzman olan Christer Aspuld sunumunu gerçekleştirdi. Aspuld, İzmir’in marka olabilmesi için gerekli potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyelin daha da öne çıkarılarak, doğru yönetimle de desteklenmesi gerektiğini belirtti. Aspuld, farklı bir noktaya da dikkat çekerek, “İzmir’i markalaştırmak için öncelikli olarak şehre dışardan gelen kişilerin ilk karşılaştıkları kişiler olan taksicilerden başlanmalıdır” dedi. Ardından, İzmir’in kendine USP (temel satış vaadi) belirleyerek bu vaad üzerinden açık bir mesaj / slogan benimsemesini ve ardından bu mesajı şehir alt yapısı ve çeşitli kültürel varlıklar ve etkinlikler ile de desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Christer Asplaud’un ardından 22@Barcelona projesinin kurucusu ve başkanı olan Dr. Miguel Barcelo Roca’nın sunumu gerçekleşti. Barcelo, Barselona’yı marka haline getirirken şehrin geçirdiği aşamaları ve uyguladıkları projelerden kısaca bahsetti. Barselona’nın markalaşmasında endüstriyel gelişmelerin ve Olimpiyat Oyunları başta olmak üzere şehirde gerçekleşen diğer tüm uluslararası spor etkinliklerinin büyük önemi olduğunu vurguladı. Ayrıca Barcelo, şehirlerin markalaşma sürecinin manevi değerlerden geçtiğinin de altını çizdi. Markalaşma sürecinde önemli olanın şehirde yaşayan insanların yeteneklerini keşfetmekten geçtiğini söyleyen Barcelo, bilgiye dayalı etkinliklerin de bu aşamada büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi. Bir şehrin artık marka haline geldiğini ve bu konudaki başarısını, şehre ait yapılan konumlandırmanın/marka mesajının tüketici zihnine doğru bir şekilde yerleşmesinden anlaşılabileceğini söyledi. Son olarak 22@Barcelona projesinden ve projenin Barselona’nın markalaşma sürecine olan etkisinden bahsederek konuşmasını tamamladı.
Bearing Consulting şirketinin kurucusu Jörgen Eriksson ise konuşmasında, Londra, Stokholm, Barselona gibi şehir ve bölgelerin markalaşma sürecinden kısaca bahsederek yenilikçilik sistemlerin önemini vurguladı.
Son olarak “Türkiye’nin şehirleri markalaşırsa Türkiye zenginleşir.” öngörüsü ile başlattığı girişimi anlatabilmek için bugüne kadar 30’a yakın şehirde konferans veren ve Türkiye’de marka yaratma uzmanı Muhterem İlgüner sunumunu gerçekleştirdi. İlgüner, bir şehrin markalaşabilmesi için belediye başkanı, ticaret ve sanayi odası başkanı ve onların ekipleri ile bölgesel kalkınma ajansları ve bölge planlamacılarının destek vermesinin en önemli şart olduğu üzerinde durdu.
Sunumlar sonunda konuşmacılara, İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı Murat Türkay tarafından ödülleri verildi. Miguel Barcelo’ya ödülü verirken Murat Türkay’a konferans katılımcılarından AdresGezgini Sosyal Medya Stajyeri Ayşe Nur Eker de eşlik etti.