Tüm dünyada insanlar, kendilerine olan güven ve motivasyonlarını arttırmak için güzel ve şık görünme eğilimindedirler. Estetik anlamında bazen giyinerek ya da makyaj yaparak düzeltemeyeceğimiz ve dolaylı olarak da hayat kalitemizi düşüren fiziksel kusurlarımız olabiliyor. Bu konuda tıbbın Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanı yardımımıza koşuyor. Bu alanın başarılı isimlerinden Dr. Alper Tuncel’e merak ettiklerimizi sorduk ve sizinle paylaştık.
Keyifli okumalar.
Ezgi Nihan Yılmaz: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Alper Tuncel: 13 Ağustos 1972 tarihinde Boston A.B.D ‘de doğdum, 1990 yılında Başkent’in en eski ve belki de ilk özel eğitim kurumlarından olan Ankara Özel Yükseliş Kolejinden mezun oldum. 1997 yılında en çok istediğim ve tercih ettiğim, Türkiye Cumhuriyeti’nin en eski, en köklü üniversitesinin en iyi fakültesi olan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi bölümünde tıp lisans eğitimini tamamladım. Fakülteye girdiğim andan itibaren kendime en yakın gördüğüm cerrahi dal olan Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ihtisasına girerek 2004 yılında yine ülkemizin en güzide eğitim kurumlarından birisi olan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanlığı dalında tamamladım. Aynı üniversitede 1998-2004 tarihleri arasında Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi asistanlığı sonunda aynı zamanda doğduğu hastane de olan, dünyanın en önde gelen eğitim kurumlarının bulunduğu ABD’nin Boston şehrinin yine en önemli hastanesi olan MGH (Mass. General Hospital) ve dünyanın en önemli üniversitesi olan Harvard Medical School’da dünyanın sayılı maksillofasyal cerrahlarından olan Dr.Yaremchuk ile uzunca sayılabilecek bir süre aktif olarak çalıştıktan sonra Dr. Yaremchuk’ın kendisinden gelen kalma teklifini edinmiş olduğu bilgi ve tecrübeyi kendi ülkesinde hastalarına aktarmak idealiyle geri çevirerek Türkiye’ye geri döndüm. Mezuniyeti sonrası Estetik Plastik Cerrahların en iyi ve en verimli çalışabileceği sistemin serbest çalışma ortamı olduğunun bilinciyle 3 yıl boyunca çalıştığı 2 özel hastaneden ayrılarak serbest çalışma hayatına atıldım. İyi derecede İngilizceye ve orta derecede Almancaya hakimim. Skar Dokusuna Penetre Eden Neovaskülarizasyonda Venöz Komponentin Araştırılması, Deneysel Çalışma (İstanbul,2004) konulu tezim yayınlanmış, saç kökü hücrelerinin multiplikaskonu konusundaki çalışmalarım ise devam etmektedir. Ayrıca aldığım yardımcı eğitimler ve kongrelerde sürekli kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Ezgi Nihan Yılmaz: Bu işe başlamanızın hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Alper Tuncel: Yukarıda biraz bahsettim, zaten baştan beri Plastik Cerrahi ilgi alanımdaydı. Mesleğimi çok severek yapıyorum. Tabii ki bu işin çok zor yanları yok değil. En büyük zorluk hastanelerde çalışmak bence. Hala özel hastanelerde tam veya yarı zamanlı çalışan arkadaşlarıma hayret ediyorum. Repair Estetik Cerrahi Merkezi’ni kurarken en büyük desteği eşim ve ailemden aldım. Halen aynı merkezin hem çalışanı hem işvereni hem ortağıyım.
Ezgi Nihan Yılmaz: Hastalarınızla estetik bir operasyona karar verme aşamasında neler yapıyorsunuz?
Alper Tuncel: Hastalarımızın çoğunluğu önceden işlem yaptıran hastalarımızdan duyarak veya direkt e-mailler vasıtası ile bize başvuruyor. Tabi ilk olarak hastalarımızı görüşmeye davet ediyoruz. Görüşmelerimiz öncesinde eğer gerekli görürsek fotoğraflarını istiyoruz. Yapılacak işlemin demonstrasyonunu önceden hastaya yaparak nasıl bir sonuç alabileceğini kendisine gösteriyoruz.
Ezgi Nihan Yılmaz: Bildiğimiz kadarıyla hastalarınızın büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Kadınların güzellik konusunda toplum baskısı altında kaldığını düşünüyor musunuz?
Alper Tuncel: Hayır hiç düşünmüyorum. Neden derseniz, hastalarımın %90’ı çevresindeki görüşlere kulak asmadan sadece kendi iradesi ile bana başvuruyor. Sadece %10 luk bir kısım özellikle erkek arkadaşı veya eşinin isteğini yerine getirmeye çalışıyor. Bu gruptaki hastaların da aslında eşleri ile aynı fikirde olup kendi görüşleri değilmiş gibi sunma gayretinde olduklarını hissedebiliyorum.
Ezgi Nihan Yılmaz: Bize biraz bu işin psikolojik yanlarından da bahseder misiniz?
Alper Tuncel: İnsan ayna görüntüsü ile tanıştığı andan itibaren hoşuna giden veya gitmeyen yanları mutlaka oluyor. Buna cinsel uzuvları da dahil. Bunu niye özellikle belirtiyorum, insanlar cinsel kimliğinden de hoşnut olmayabilir. Bu durumda bir arayış başlıyor, işte o arayışın son noktası biz Plastik Cerrahlar oluyor. Psikolojik olarak hastalarımın büyük bir çoğunluğu oldukça tutarlı ve dengeli insanlar, bunun yanında çok nadir de olsa “vücut imgelem kusuru” olan hastalarımız da olabiliyor. Bu hastalar çok kolaylıkla tarafımızdan daha kapıdan girerken fark edilebilen hastalardır.
Ezgi Nihan Yılmaz: Hastalarınızla iletişimde hangi kanallardan faydalanıyorsunuz?
Alper Tuncel: Biraz evvel de belirttiğim gibi birinci kanal daha önce opere ettiğim hastalarım. Daha sonrasında internetten görüp gelen hastalarımın yanın da beni medyadan takip edenler de oluyor.
Ezgi Nihan Yılmaz: Sosyal medyanın toplumdaki estetik algısı ve sağlık konularında ne gibi etkileri olduğunuz düşünüyorsunuz?
Alper Tuncel: Sosyal medya adı gibi sosyal etkileşimin günümüzdeki en büyük kaynağı, bu nedenle bu mecrada yaygın bir kullanım var. Fakat hala yeterli kullanım düzeyine ulaştığı söylenemez. Bu anlamda kan kaybetseler de hala forum siteleri başı çekiyor kanımca.
Ezgi Nihan Yılmaz: Son olarak sizin eklemek istedikleriniz neler?
Alper Tuncel: Güzel ve farklı sorularınız için teşekkür ederim.
Ezgi Nihan Yılmaz: Bize vakit ayırdığınız için teşekkürler.