2012 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız bu günlerde, toplum sağlığını yönlendiren en büyük dijital platformlardan biri Google. Bu konuyla ilgili internette içerik paylaşımının artmasıyla birlikte Google, gerek hastalar gerekse doktorlar için en yakın başvuru kaynağı haline gelmiştir. Fakat konu sağlık olunca sektörün kendi içerisinde birçok kısıtlayıcı koşullara sahip olması hem sağlık hem de ilaç sektörü için oldukça kafa karıştırıcı bir hale geliyor. İlaçların düzgün ve dozunda alınması birey sağlığı için olduğu kadar toplumsal sağlıkla da alakalıdır. İlaç sanayisi, kullanmakta olduğu eşsiz bir servis sayesinde hangi ilacın ne zaman, nerede, hangi eczaneye satıldığını günlere ve aylara göre takip edebiliyor. Takip altında olmayan şey ise, alınan ilaçların ne kadarının hastalar tarafından düzgün kullanıldığı ve ne kadarının çöpe atıldığıdır.
İnternetten edinilen bilgilerin sağlıkla ilgili kararlar üzerindeki etkisi
İnternetin satın alma kararları üzerindeki etkisi tartışılmaz boyutta. Peki konu sağlık olunca edindiğimiz bilgilerin kararlarımız üzerindeki etkisinin farkında mıyız? Bir ürün satın alırken internet üzerinde ürünlerle ilgili yapılan yorumları değerlendirerek son kararımızı veriyoruz. Konu ilaçlara gelince de ne yazık ki çarpıcı bir gerçekle karşı karşıya kalıyoruz. İnternette yapılan aramalarda 10 kullanıcıdan 4’ü karşısına çıkan içerik sebebiyle reçetesindeki ilaçları denemeye bile yanaşmıyor. Karşılaşılan birkaç olumsuz yorum, yıllarını tıp bilimine adamış, sayısız hastayı muayene etmiş ve yaptığı tetkikler sonucunda koyulan teşhis doğrultusunda doktorlarımız hastalarının iyileşmeleri için en uygun ilaçları reçete ediyor. Fakat olumsuz bir yorum tüm bu deneyimi, özveriyi bir kalemde silip atabiliyor.
Sosyal Medya, bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesini engelleyebilir mi?
Veri madenciliği, sosyal medya, semantik teknoloji ve tıp biliminin birlikte yürüttüğü MappyHealth projesi bu konu için oldukça güzel bir örnek teşkil ediyor. Twitter API desteğiyle işleyen bu projenin amacı dünya üzerindeki herhangi bir lokasyonda artışa geçerek salgın oluşturma olasılığı olan bulaşıcı hastalıkları tespit etmektir. Tespit edildiği andan itibaren bu verileri diğer verilerle birleştirerek, ihtimal dahilindeki bir salgın hastalığı önceden tahmin etmek. Bu sistemin kullanmış olduğu takip yöntemi sayesinde , kıtalararası olası bir salgını yaklaşık 7 gün öncesinden saptamak mümkün. İnsanlık tarihinde görülen birçok bulaşıcı hastalığın ölümcül olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda 7 gün gibi bir süre milyonlarca insanın hayatta kalması için oldukça önemli bir süre. Sosyal medyada özel biglilerin paylaşılması yıllardır tartışılagelen bir konu, ancak bu sistemde ise bir hastalık hakkında ne kadar çok konuşulursa o kadar net tespitler yapılabiliyor.
Yılın son günlerinde 2013 için yapılan dijital trend tahminlerinde sıkça 2013’ün sağlık sektörü için çok önemli bir yıl olacağı konuşuldu. Sosyal Medya’da oluşan bu enerji dünyadaki en önemli varlığımız olan sağlık konusunda da bize güzel dönüşümler sağlayacağa benziyor. Ben de yeni yılın herşeyden önce hepimiz için sağlıklı bir yıl olmasını diliyorum.