81. İzmir Enternasyonal Fuarı dün (31 Ağustos) şehrin çeşitli yerlerinde düzenlenen gösterilerle kapılarını katılımcı ve ziyaretçilerine açtı. Dünyanın ve Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen misafirler fuara akın etti. Açılış etkinliğinde konser veren Latin Küba Band Müzik Grubu latin ezgileri ile konukları fuar eğlencelerine hazırladı. Diğer bir muhteşem gösteri ise Fuar'ın onur konuğu Hatay ilinin Nobel ödülüne aday olan Medeniyetler Korosu tarafından gerçekleştirildi. Koro Müslüman, Musevi ve Hıristiyan ilahileri ve ‘Memleketim’ şarkısını seslendirdi.
İzmir Enternasyonal Fuarı görkemli bir açılış ile 81. yılını kutlarken İEF Bilişim Sponsoru olarak biz de yıllardır özlemle anılan İzmir Fuarı hakkında araştırmalar yaptık ve aslında İzmir Fuarı ile ilgili bilmediğimiz çok şey olduğunu fark ettik. Fuara karşı sevgimizi daha da çok arttıran hikâyelerden sizleri de haberdar edebilmek için üç bölümden oluşan ‘İzmir Enternasyonal Fuarı’nın Bilinmeyen Hikayesi’ adlı bir yazı dizisi hazırladık.
Fuarın açılış hikâyesini anlattığımız ilk bölümde sizleri, 81 yıllık İzmir Fuarı’nın masal gibi geçen anları ile buluşturuyoruz.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın Kuruluş Öyküsü
“Atatürk'ün Milli Mücadele'den 6 ay sonra Cumhuriyet'in ilanından 9 ay önce İzmir'de topladığı 1923 İzmir İktisat Kongresi esnasında kongrenin yapıldığı iş merkezinde Atatürk'ün talimatıyla bir de sergi açılıyor. Herkesin o sıkıntılı günlere rağmen elindeki mamülleri sunduğu sergiye inanılmaz bir katılım oluyor. Bez kumaş, halılar, ahşap işleri, küçük tarım aletleri gibi tarıma dayalı bazı sanayi ürünleri ve ayran, peynir, et kavurma, tarhana ve makarna gibi gıda ürünleri de sergide yer alıyor. Katılımın yoğunluğunu gören Mustafa Kemal Atatürk, İzmir şehrinin kalkınabilmesi için fuarların kurulması, kongrelerin düzenlenmesi yönünde talimat veriyor.
Başlangıçta sadece ticaret adamlarının ve çiftçilerin ellerindeki ürünleri sergilediği bir kermes niteliğinde olan İzmir Fuarı zaman içinde tüm halkın katıldığı bir panayır haline geliyor. 1930’lı yıllarda yaşanan Büyük Buhran’ın etkileri yüzünden yaklaşık 3 sene hizmete giremeyen fuar, yoğun çalışmalar ile 1936 yılında “Arsıulusal İzmir Fuarı” adı altında bugünkü adı Kültürpark olarak bilinen eski yangın alanında 360.000 metrekarelik alanda kapılarını tüm dünyaya açıyor. Dünyanın en büyük fuarlarından biri olan İzmir Enternasyonal Fuarı’na evsahipliği yapan Kültürpark 5 ana kapıdan giriş yapılabilecek şekilde tasarlanıyor. Bu kapıların her biri Cumhuriyet’in değerlerini simgeleyen önemli olaylar ve tarihler ile isimlendiriliyor; Lozan, Montrö, 9 Eylül, Kahramanlar ve 26 Ağustos…
1942 yılında İkinci Dünya Savaşı’nın etkileri ile hükümet kararıyla açılamayan Fuar, 1943 yılından bu güne her yıl yüzlerce ulusal ve uluslararası firmaya, yüzlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye ve kültüre ev sahipliği yapıyor.
İzmir Enternasyonal Fuarı Değişiyor...
Tabii ki başlangıçta hiçbir şey bugünlerdeki gibi değil. Ülkelerin ithalat ve ihracat kotaları var. Bu durum fuar zamanındaki iktisadi işbirliklerini de etkiliyor. Yurtdışından alışveriş yapamayan, dış ticarete kapalı ülkelerdeki ihtiyaç sahipleri fuar yolu ile alışveriş yapıyor. Yıllar geçtikçe ekonomik ilişkiler de değişiyor ve sonunda ithalat kotası kaldırılıyor.
Bu durum İzmir Fuarı’nın iktisadi düzene katkısına olumsuz yönde etki ediyor. Dönemin fuar yöneticileri fuarın dünya üzerindeki rolünü daha çok tanıtıma, eğlenceye, teknolojik yeniliklere ve büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak şekilde belirliyor.
Farklı sektör temsilcilerini bir araya getirmek için temalar oluşturuluyor. Her yıl seçilen tema ile ilgili olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını gözeten firmalar, fuarda yer alarak yerli ve ulusal pazar için ürettikleri yeni ürünleri sergiliyor.
Ekonomiye yön veren değişikliklerin olduğu İzmir Fuarı’nda zaman içinde yapısal bazı beklenmedik değişimler de oluyor. Örneğin günümüzde yürüyüş pisti olarak kullanılan alan, 1964-1980 yılları arasında Kültürpark’ın etrafını dolaşan minyatür tren için demiryolu olarak kullanılıyor. Aşk treni olarak da anılan bu treni hatırlayanlar için güzel bir haberimiz de var. Bugünlerde Erzincan’da atıl bir şekilde bekleyen minyatür trenin lokomotifi iade edilirse, oluşturulması planlanan Fuarcılık Müzesinde sergilenecek.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nda İlkler
İlk televizyon tanıtımının yapıldığı, Ay’dan alınan taşın ilk defa halka gösterildiği ve hatta geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Neil Armstrong'un uzaya gittiği giysileri, uzay aracının parçaları bile getirilip, sergilendiği, Paraşüt Kulesi’nden ilk paraşütle atlamanın gerçekleştiği İzmir Fuarı; ticaret, sanayi ve teknoloji faaliyetleri ile beraber, birçok kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.
70’li yılların en sevilen şarkıcılarını ağırlayan gazino hayatını irdeleyeceğimiz bir sonraki yazımızda İzmir Fuarı’nın Türk müziğinin gelişimine katkılarını gözler önüne sereceğiz.