eKapici.com birçoğumuzun bildiği üzere, İzmir’li üniversite öğrencisi iki genç arkadaş tarafından hayata geçirilen ve e-ticarete farklı bir pencereden bakmamızı sağlayan bir proje. Şehir hayatının vazgeçilmezlerinden biri olan kapıcılık hizmetini sanal ortama taşıyan, ayrıca Türkiyede ilk ve tek olan bu girişimin mimarlarından Atilla Altay ile bir röportaj gerçekleştirdik. Zamanını ayırarak ilgi ve samimiyetle sorularımızı cevaplayan Atilla Bey’e çok teşekkür ederiz. Keyifle okumanızı diliyoruz.
Atilla Altay ve Deniz Çırpan kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Atilla Altay: Ben Atilla. 1986 Mersin doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Mersin’de okudum. İYTE Makine Mühendisliği‘nden 2011‘de mezun oldum. Futbolla yakından ilgiliyim. Sıkı bir Galatasaraylıyım. Profesyonel olarak Salsa ve Bachata yapıyorum. Sigaradan nefret ediyorum ve yakınımdaki herkese bırakması için aşırı baskı yapan biriyim. Basketbol hariç her türlü sporu severek yapıyorum. Garipliğin bende olduğunu bildiğimden bahsetmek isterim; hayatımda hiç bilgisayar oyunu oynamadım. Bir kere denedim sevmedim, ilgi de duymadım. Pes atacağıma gider halı saha da maç ayarlarım daha iyi kafasındayımdır. Ama yakında ekapıcı.com’da kullanıcılarımız oyun konsollarını (Playstation 3-Gitar Hero) led projeksiyonuyla beraber kiralayabilecekler ve biz kapılarına kadar getirip evlerine kuracağız. En sevdiğim ve kendime hayat felsefesi edindiğim söz; ‘Düşündüğüm kadar değil uyguladığım kadarım’ .
Ortağım Deniz, Aydın’lı. 1989 doğumlu. Ege Üniversitesi Matematik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi. Yüzmek onun için hobinin ötesinde. eKapıcı projesinden önce yaz kış düzenli yüzen bir insanmış. Tabi eKapıcı’dan sonra hobilerimize pek zaman ayıramaz olduk. Deniz herhangi bir konuda eksik bulmakta harikadır. Farklı bir insandır ve her olaya farklı bakış açılarıyla yaklaşır. Pek müzik dinlemez, futbolla alakası yoktur. Cem Yılmaz aşığı bir adam. Adnan Oktar izleyip gülmek en büyük hobilerinden.
Deniz'le iki farklı kişiliğiz. Yakınımızdakiler nasıl anlaşıyor bunlar diye hayret ediyorlar ancak biz Deniz’le birbirimizi çok iyi tamamlayan iki ortağız. Bence alışkanlıkları aynı, düşünce yapıları aynı olan kişiler iki iyi ortak olamazlar. Birinin göremediğini diğeri görmeli. Ben tez canlı, hadi hemen işe koyulalım diyen tarafımdır ve bir projemizin hayata geçmesi için geç kalmamasını sağlayan, ilk uygulama adımını atan veya attıran kişi olurum. Deniz daha pimpirikli davranarak ayaklarımızı yere sağlam bastırtan ve eksiklerimizi bize gösteren taraf olur. Bu şekilde projelerimiz hem hızlı hem de olabilecek en az eksikle ilerleyebiliyor.
E-ticaret’in geldiği nokta ortada fakat siz e-ticaret’i farklı bir boyuta taşıdınız ve sanal kapıcılık hizmeti veriyorsunuz. Bu fikrin oluşum aşamasını ve bu süreçte yaşadıklarınızı merak etmeyen yoktur sanırım. Bizimle paylaşır mısınız?
Atilla Altay: Biz Deniz’le bir öğrenci tatil organizasyonunda 2010 mayıs ayında tanıştık. Ben son sınıftayken okuduğum mesleği yapmama kararı aldım ve bir iş kuralım dedik. İlk önce e-ticarete girme kararı aldık. Ben zaten İYTE Girişim Topluluğundayken e-ticaretin önemini kavramıştım. Deniz’de aynı alana odaklanmıştı zaten ve e-ticarete girme kararı aldık.
Ancak farklı bir şey olsun, yemeksepeti, gittigidiyor veya hepsiburada klonu olmasın dedik. Sonra gıda sektörüne yönelme kararı aldık. Algıda seçicilik başladı tabi. Birkaç hafta sonra Deniz; aga internetten poğaça, simit yani unlu mamüller hizmeti yok diye heyecanla aradı beni. Sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten. Market ürünleri, midye dolma, kahvaltı tabağı derken bir kapıcı konsepti oluştuğunu farkettik ve gittik domainimizi aldık. En yüksek ciroyu yakaladığımız nohutlu tavuk pilavı ise projenin hayata geçmesinden bir hafta önce dahil ettik.
Bildiğimiz kadarıyla projeniz KOSGEB’den teşvik ödülü aldı. Bu süreci kısaca özetleyebilir misiniz? Destek için başvuracak olan adaylara tavsiyeleriniz neler?
Atilla Altay: Kosgeb’e ben başvurdum (Başvurmaz olaydım). Her aşamadan geçtik ve 27000 TL geri ödemesiz, 70000 TL geri ödemeli desteği almaya hak kazandık. Buraya kadar her şey normal ancak ‘Kosgeb yeni girişimci desteği’ öyle dışardan göründüğü kadar kolay elde edilen ve girişime büyük katkılar sunan bir şey değil. (Yeni girişimci desteğinden bahsediyorum. Diğer destekleri bence daha yararlı).
Nedenleri:
- Destek 3000 TL şirket kuruluş masrafları, 2000 TL danışmanlık masrafları, 10000 TL makine teçhizat, ofis donanım ve 12000 TL aylık giderler için (her ay maksimum 1000 tl ) olmak üzere 27000 veriyor ve bunları şu şekilde dağıtıyor. Sen her ihtiyacını alıyorsun sonra bunların %60 ını sana ödüyor (KDV HARİÇ) ancak pekte işe yaramıyor çünkü şirket kurulumu en fazla 3000 TL tutuyor zaten ve sana bunun %60 ını ödüyor. Danışmanlık almadığın için o verdikleri 2000 TL yi hiç hesaba katmasın kimse zaten. Yani 5000 TL nin 1800 TL sini alabilirsin en fazla.
- 10000 TL lik destek içinde herşeyi karşılamıyorlar. Bizim başlıca giderlerimiz sitenin yazılım tasarım masrafı bir de motorlarımızdı (3 kurye motoru 15000 TL dir.). Bunları karşılamadıkları için bizim ve bunları son dakika açıkladıkları için hiçbir işe yaramadı ve biz o destekten 1 TL faydalanabilmek için bile çaba harcamama kararı aldık. Ayrıca her alışveriş için banka dekontu istiyorlar. Yani bir işyerinden ofisin için bir şey aldıysan o işyerinin banka hesabına yatırman gerekiyor. Her işyeri için bu geçerli olunca ölme eşeğim ölme. Ayrıca inanılmaz bir bürokrasi engeliyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bir çok belge istiyorlar ve devlet dairesi dolaşmaktan girişiminiz üzerine düşünecek vaktiniz kalmıyor. Eğer bir girişimci KOSGEB’ten ‘Yeni girişimci desteği’ alacaksa (Kosgeb’in diğer destekleri için söylemiyorum) bir ortağını veya arkadaşını bu iş için ayrı tutsun. Bizi Kosgeb çok geriye itti ve projeyi Kosgeb desteği alacağız diye çok geç başladık. Bizim işimize asla yarayan bir destek değilmiş.
- Ben Kosgeb’e başvurmayı düşünen bir çok girişimci adayına engel oldum ve o kadar sevap işlediğimi düşünüyorum ki hiç zaman kaybetmeden ve oradan gelecek desteğin boş hayallerini kurmadan işlerini kuran oldu ve bana hala teşekkür ederler.
eKapıcı.com’un tanıtım ve reklam faaliyetleri için hangi mecraları kullanıyorsunuz? Geri dönüşlerini nasıl yorumluyorsunuz?
Atilla Altay: Sizi kullanıyoruz mesela. :) Google AdWords konusunda sizin kampanyalarınızdan birini kullanıyoruz şu an. Facebook hayran sayfamız için bir yazılım yaptırdık ve oradan anketler düzenliyor, yeni ürünlerimizi ve kampanyalarımızı kullanıcılarımızla paylaşıyoruz.
Twitter hesabımızda tabi ki sosyal medya planlamamızda büyük rol oynuyor. Mailing ve toplu sms sistemimizle de kullanıcılarımızı rahatsız etmeden ve kendimizi spam maillere düşürmeden reklam-promosyon çalışmalarımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. Gerilla pazarlama konusunda broşür ve afiş çalışması bizim için çok önemli ve her ayın bir haftası bu çalışmayı yapmaya çalışıyoruz çünkü biz lokasyon bazlı bir girişimiz. Öğrenci kulüplerini aktif kullanmaya çalışıyoruz. Bornova’da hizmet veren bir girişim olarak Ege üniversitesindeki her etkinlikte ve party de yer alamaya çalışıyoruz.
eKapıcı.com şu anda sadece Bornova’da hizmet veriyor. Peki İzmir’in diğer semtlerinde hatta diğer şehirlerde de faaliyet göstermeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var?
Atilla Altay: Şu anda 18 ilden 74 bayilik teklifi var. Ulusal anlamda medya da geniş yer bulduğumuz için Türkiye çapında tanınıyoruz ve herkes bizden bayilik istiyor. Ciddi olarak İzmir’e gelip bir günlerini bizimle geçiren, operasyonu yerinde görenler var.
Tabi ki bizde eKapıcı’yı Türkiye çapında büyütmek istiyoruz ancak sistemi bunun için hazır hale getirmek gerçekten kolay değil. Franchise olmak isteyenlerin sabretmesi lazım. Bir kere sitenin yazılımı buna uygun olarak baştan yazılması lazım ve bu projelendirilecek yazılım ufak bir meblağ olmayacak. Operasyonel anlamda da herşeyi bayilik sistemine göre oturtmamız gerekiyor. Bunların hepsi süreç alan çalışmalar. Çalışmalarımız devam ediyor.
Sosyal medyanın e-ticarete katkıları ve dezavantajları nelerdir sizce?
Atilla Altay: Sosyal medyayı, bilinçli bir şekilde kullanıldığında şirketler, kurumlar ve girişimler için son derece yararlı hatta zorunlu bir mecra olarak görüyorum. Tabi ki bilinçli bir şekilde kullanmak için dinamikleri iyi bilmek, bir kere çok okumak ve danışmak gerekiyor.
Birçok dinamiği ve parametresi olan bu mecra özellikle e-ticaretle uğraşan kişi ve kurumlar için iyi kurgulanmalı ve uygulamaya doğru bir şekilde koyulmalıdır. Aksi taktirde yararı kadar zarar getirecek ve müşteri kaybettirecek bir kanal haline gelebilir.
Son olarak eKapıcı.com ile ilgili 2013 hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?
Atilla Altay: Doğru kanalları kullanarak doğru yatırımı almak ilk hedefimiz. Merkez operasyonu güçlendirerek ilk bayiliğimizi vermek bizim için ikinci sırada. 2013 sonu datalarımızı incelediğimizde 2012 de yakalanan ciroyu en az %200 arttırmış olmak gelecek yıl için bir başka hedefimiz.