Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında yapılan Büyük Taarruz'un 30 Ağustos 1922’de başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan beri Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Milli mücadelemizi kazanmamızın ardından 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Bundan sonraki en büyük mücadele Cumhuriyetimizi yüceltmek olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Asıl savaş şimdi başlıyor” sözleriyle milli mücadelemizin uygarlık savaşını ima etmiştir.

Ulusu kalkındırmak için eğitim, sanayi ve diğer birçok alanda devrimler yapılmıştır. Bunlardan belki de en önemlisi şu an bu yazıyı yazmama olanak sağlayan “Harf Devrimi”'dir. Arapça harfler okunması ve yazılması oldukça zor olduğundan, okuma yazmayı kolaylaştırmak, Türk milletinin eğitim ve kültür düzeyini yükseltmek, yeni Türkiye’nin çağdaş bir uygarlığa yükselmesi sağlanmıştır.

Atatürk tüm yurtta okuma yazma seferberliği başlatmış her yaştan yurttaşın okuma ve yazma öğrenmesi amacıyla Millet Mekteplerini açmıştır.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile bilimsel eğitimin temelleri atılmasını sağlamıştır.

Teknik ve mesleki okullarını yaygınlaştırmak için erkek ve kız meslek okullarının açılmasını sağlamıştır.

Üniversitelere büyük önem veren Atatürk cumhuriyeti kurduktan sonra yetenekli 500 civarı öğrenciyi devlet bursuyla yurt dışına eğitime göndermiştir. 1933 yılında Atatürk’ün önderliğinde ise Üniversite Reformu'nu başlatmıştır.

İzmir İktisat Kongresi, yeni Türkiye’nin ekonomik alanda programına öncülük etmiştir. 

Tarımdan yüksek verim almak ve bilimsel çalışmalar için Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulmasını sağlamıştır.

Atatürk’ün katkılarıyla Cumhuriyet’in ilk sağlık bakanı Doktor Refik Saydam tarafından 1928'de Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kurulmuştur. Sağlık ve bilim alanında çok çeşitli araştırmalar ve aşı çalışmaları yapılmıştır. 

Yer altı kaynaklarının araştırılması ve ilerletilmesi için Maden Tetkik Arama Enstitüsü ve bu kaynakların işlenmesi için Etibank’ın kurulmasını sağlamıştır.

Türk dilinin doğru kullanılması ve zenginleştirilmesi için Türk Dil Kurumu’nu kurmuştur. Yine aynı amaçla Türk tarihinin doğru ve tarafsız şekilde bilimsel yollarla araştırılması ve belgelendirmesi için Türk Tarih Kurumu’nu kurmuştur.

“İstikbal göklerdedir” diyen Atatürk, Türkiye’deki havacılık sanayisini geliştirmek amacıyla Türk Hava Kurumu’nu kurmuştur.

Atatürk bilimsel anlamla yaptığı reformlarla söylediği sözlerle günümüzde dahi bize ışık göstermeye devam etmektedir. 

Yazıma Mustafa Kemal Atatürk'ün konu ile ilgili sözleri ile son vermek istiyorum;

“Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir”

"Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz!"

Mustafa Kemal ATATÜRK.

Saygı ve özlemle …

30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun!