Hayatımın en öğretici ve dönüştürücü deneyimlerinden biri, AdresGezgini'nde geçirdiğim staj süreci oldu. Sadece kod yazmayı değil, yazılımın gerçek dünyaya nasıl dokunduğunu, insanlara ve doğaya nasıl katkı sunduğunu bu süreçte öğrendim. ŞarjGezgini projesiyle birlikte, teknolojiyi anlamlı bir çözüme dönüştürmenin heyecanını yaşadım.
AdresGezgini Staj Serüvenim: İlk Günün Heyecanı
Stajın ilk günü aklımda hala çok net. Yeni bir ortam, yeni yüzler ve tamamen farklı bir iş kültürü. Ama bu yabancılık çok uzun sürmedi. Sabahları yapılan kısa ama etkili toplantılar sayesinde hem ekip arkadaşlarımı tanıdım hem de işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmeye başladım.
Dönüşümlü olarak toplantılarda liderlik yapmak, planlama sorumluluğu almak başta gözümü korkutsa da zamanla özgüvenimi artırdı. Bir yazılımcı olmanın sadece bilgisayar başında kod yazmak olmadığını, iyi bir iletişimci ve çözüm odaklı bir ekip arkadaşı olmanın da en az teknik bilgi kadar değerli olduğunu bu süreçte öğrendim.
Hayatı Kolaylaştıran Bir Proje
ŞarjGezgini projesi ile birlikte yazdığım her satır kodun insanların günlük hayatına nasıl dokunduğunu daha net görmeye başladım. Bu uygulama sayesinde elektrikli araç sahipleri:
-
Tek tıkla tüm şarj istasyonlarını harita üzerinde görebiliyor,
-
Bulundukları konuma en yakın istasyona rota çizebiliyor,
-
Araçlarına uygun şarj tiplerine göre filtreleme yapabiliyor,
-
Yolculukları sırasında mola noktalarını planlayabiliyorlar.
Özellikle büyük şehirlerde zamanla yarışan kullanıcılar için bu uygulama büyük bir kolaylık sağlıyor. Trafikte vakit kaybetmeden doğru istasyonu bulmak, stres azaltıcı ve konfor artırıcı bir etki yaratıyor. Yazdığım kodun, bir insanın günlük rutininde zaman kazandırmasına, yolda kalma endişesini ortadan kaldırmasına yardımcı olduğunu bilmek; bana sadece teknik değil, manevi olarak da bir tatmin verdi.
Teknolojiyle Doğaya Dost Bir Adım
ŞarjGezgini’nin benim için en değerli yönlerinden biri, çevreye sunduğu dolaylı ama etkili katkıydı. Elektrikli araçların kullanımını teşvik eden bu uygulama, karbon salımının azaltılmasına dolaylı olarak destek oluyor. Her yeni kullanıcı, belki de fosil yakıtlı bir aracı tercih etmek yerine elektrikliye yöneliyor. Doğayla uyumlu teknolojiler geliştirmenin verdiği his çok farklı. Yazılım dünyasında sadece kullanıcı deneyimi değil, çevreye etkiler de düşünülmeli. Bu farkındalığı staj sürecimde kazandım.
Bir Geliştirici Gibi Düşünmek, Bir Kullanıcı Gibi Hissetmek
Kullanıcı deneyimi, projede en çok dikkat ettiğimiz konulardan biriydi. Kullanıcıyı yormayan, sade ama işlevsel bir arayüz oluşturmak için yoğun mesai harcadık. Küçük gibi görünen detaylar, örneğin bir butonun rengi ya da konumu bile, kullanıcıyı uygulamada tutmak ya da uzaklaştırmak arasında fark yaratabiliyor.
Uygulamanın en güçlü yönlerinden biri de anlık yönlendirme sistemiydi. Kullanıcı uygulamayı açtığında, sadece istasyonları görmekle kalmıyor, harita üzerinden bulunduğu konuma en yakın uygun istasyona doğrudan rota çizebiliyordu. Bu, kullanıcı için neredeyse “sıfır düşünme” deneyimi sunuyordu.
Bu tarz detayları geliştirirken empati yapmayı öğrendim. Artık kod yazarken sadece "çalışıyor mu?" değil, "nasıl hissettiriyor?" sorusunu da kendime soruyorum.
Cebimizdeki Şarj Asistanı
Projeyi mobil platformlara taşımak, kullanıcılarla daha yakın temas kurmamızı sağladı. Artık insanlar uygulamayı açtıklarında:
-
Anında en yakın istasyonu görebiliyor,
-
Araçlarına özel filtrelemeler yapabiliyor,
-
Gitmek istedikleri konuma uygun şarj planı çıkarabiliyor
Kullanıcıların cebinde taşıyabildiği bir rehber haline gelen bu sistem, teknolojinin ne kadar hayatın içine entegre olabileceğini kanıtladı.Bu sayede kullanıcılar artık yolda kalma korkusu yaşamıyor, şarj planlamalarını önceden yapabiliyor, bilinçli ve kontrollü hareket edebiliyor.
Kendimi Tanıdığım Bir Süreç
AdresGezgini'ndeki bu staj süreci bana sadece teknik bilgi kazandırmadı. Aynı zamanda hangi alanlarda gelişmeye açık olduğumu, nelere ilgi duyduğumu keşfetmemi sağladı. Kod temizliği yaparken öğrendiğim titizlik, ekip içi fikir alışverişlerinde kazandığım açıklık, hata anlarında geliştirdiğim soğukkanlılık... Hepsi kariyerimin ilerleyen dönemleri için güçlü temeller oldu.
İletişim becerilerim, takım çalışmasındaki rolüm ve zaman yönetimi konusundaki farkındalığım bu süreçte fazlasıyla gelişti. Yazılım geliştirmeyi sadece mantık yürütme işi olmaktan çıkarıp insanla, çevreyle ve yaşamla ilişkilendiren bir bakış açısı kazandım.
Geleceğe Uzanan Bir Proje
ŞarjGezgini yalnızca mevcut kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan bir uygulama değil. Aynı zamanda geleceğe dönük bir vizyonu temsil ediyor. Elektrikli araçların yaygınlaştığı bir dünyada, şarj altyapısının dijital olarak güçlendirilmesi; hem bireylerin hayatını kolaylaştırıyor hem de çevre açısından sürdürülebilirliği destekliyor.
Uygulamanın sunduğu kolaylıklar, insanların elektrikli araç tercihlerini daha kolay yapmalarını sağlıyor. Rota planlayıcı sistemi sayesinde, yolculuk boyunca uygun şarj istasyonlarını görmek ve mola noktalarını önceden planlamak mümkün oluyor. Bu da uzun yolda dahi kullanıcıya konfor sağlıyor.
Kısacası: ŞarjGezgini, teknolojinin insan ve doğa odaklı tasarlandığında ne kadar güçlü bir dönüşüm yaratabileceğini gösteriyor.
AdresGezgini’nde Kazandıklarım
AdresGezgini’nde geçirdiğim bu staj süreci, bana sadece yazılım geliştirmeyi değil, teknolojiye bakışımı da öğretti. Kod yazarken kullanıcıyı düşünen, çevreye duyarlı, çözüm odaklı bir bakış açısı kazandım. Bir satır kodun bile insanların hayatına nasıl dokunabileceğini gördüm. Aynı zamanda, iyi bir yazılımcının teknik yeterlilikten çok daha fazlasına sahip olması gerektiğini öğrendim. İletişim, planlama, empati ve çözüm üretme becerileri bu mesleğin kalbinde yer alıyor. Bugün bir elektrikli araç kullanıyorsan ve nerede şarj edeceğini düşünüyorsan, belki de sana yol gösteren o haritanın satır aralarında benim de katkım vardır. AdresGezgini ailesine, bu değerli yolculuğun bir parçası olmamı sağladıkları için sonsuz teşekkür ederim.