Google Haritalar uygulaması 2019 yılının son haftasında sürpriz bir e-posta ile kendini hatırlattı. E-postanın adı 2019 Zaman Çizelgesi Güncellemesi'ydi. Bu e-postada tüm yıl boyunca gittiğiniz her yeri, hatta nerede, kaç dakika beklediğinizi, araçla mı bisikletle mi gittiğinizi göstermekteydi. Daha fazla merak edip tüm zamanlara baktığınızda ise, yıllar öncesindeki seyahatlerinizi bile görebilmekteydiniz. Biraz korkutucu olsa da Google'ın bireysel takip konusunda kendini ne kadar geliştirdiğini göstermekteydi. Belki içimizi rahatlatacak noktaysa verileri kendi isteğiyle paylaşmasıydı.
Gelelim asıl konuya; Bu kayıtları Google neden saklıyor ve bu veriler ne işe yarıyor?
Bu verileri kişisel bazda kaydederek, hangi lokasyonlarda olduğunuzu, hangi bölgeler ile ilişkiniz ya da ilginizin olduğu sonuçlarını çıkarabilmiyor. Bu veriler sayesinde önceki dönemlerde tatiliniz için Kuzey ülkelerini mi tercih ettiğinizi ya da sıcak yerler mi asıl tatil rotanız olduğunu görüp buna göre tatil reklamları karşınıza çıkarabiliyor ya da yemek alışkanlıklarınızı bildiği için reklamları damak tadınıza göre gösteriyor.
Peki bu durumu lehimize kullanmak adına biz ne yapmalıyız?
Öncelikle tüm işletmelerin hizmetini çalışma saatlerini net bir şekilde aktaran, tam olarak doğru konuma hedeflenmiş harita kayıtları olmalı. Bununla birlikte reklam çalışmalarında reklamlarımızın gösterilmesini istediğimiz bölgelerde yarı çap hedefleme ile daha hassas seçimler gerçekleştirmeliyiz. Reklam verenler olarak, ilgi alanı, özel amaç kitleleri gibi daha detaylı hedeflemeleri ise gönül rahatlığıyla reklamlarımıza eklemeliyiz.
Sonuç olarak, evet her an takip ediliyor olabiliriz ama bu veriler hayatımızı her dakika daha da kolaylaştırıyor. Teknolojiden korkmamalı ona ayak uydurmalı, bu fırsatlardan sonuna kadar faydalanmalıyız.