Çağımızın hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri paralelinde bize dijital kavramlar getirdi. Bildiğimiz gibi bu yüzyılda elinde akıllı telefon olmayan birini görmek pek mümkün değil. Hatta çoğumuzda tablet, bilgisayar gibi birden fazla dijital araç mevcut. Bu araçlarda geçirdiğimiz vakit arttıkça dijital kavramlarla da o kadar etkileşim halinde oluyoruz.
İlk olarak Paul Glister tarafından kullanılan dijital okuyazarlık* kavramı tuşlara basmanın ardındaki zihniyet olarak tanımlanmış. Bir başka deyişle bu kavram sadece bir dijital aracı kullanmaya değil aynı zamanda bu araçlardan ve mecralardan etkin bir şekilde faydalanabilmek için gerekli altyapı ve donanımları ifade ediyor. Dijital okuryazarlığın üç temel boyutu mevcut: teknik, bilişsel ve sosyal-duygusal boyut. Teknik boyut günlük hayatta bilgisayar kullanımı için gerekli teknik bilgiyi, bilişsel boyut elde edilen araştırma bulgularına akılcı değerlendirme yapabilmek için gerekli eleştirel beceriyi, sosyal-duygusal boyut ise internet araçlarını kullanırken güvenlik gibi unsurları gözetme becerisine karşılık geliyor. Dijital davranışlarında bu dönüşümü sağlayan ve kullanımına entegre eden kişiler dijital yetkin kişiler olarak anılıyor.
Dijital Pazarlama:
Dijital Pazarlama firmaların dijital kanallar üzerinden ürün veya hizmetini alıcı ve tüketicilere sunabileceği, tüketicilerin de yine bu kanallar aracılığıyla ihtiyacı olan ürün, hizmet,bilgiye erişebileceği bir pazarlama türü. Burada işletmeler tüketici ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebiliyorken tüketiciler de ihtiyaçlarına yer, zaman veya mekan farketmeksizin erişebiliyor. Müşteriler ve tüketicileri birden fazla yöntemle buluşturan kanallar bütünü aslında. Kullanım alışkanlıklarımıza bir göz atarsak bugün bundan 15 sene önceye göre ihtiyaçlarımızı ne kadar hızlı karşılayabildiğimizi farkedebiliriz.
Buraya kadar dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama kavramlarına kısaca değindik. Bundan sonraki kısmı ise dijital pazarlama içerisinde dijital okuryazarlığı gözlemlemek olacak. Dijital okuryazarlığın her yönüyle bir değerlendirmesi olmayıp, dijital pazarlama açısından değerlendirilmesini inceleyeceğiz.
Tüketici için belirli bir seviye dijital okuryazar olmak; ihtiyacını sağlayacak işletmeyi hangi teknolojik cihazdan ve dijital kanalların hangisinden bulacağını (ki bu teknik unsura karşılık gelir), bulduğu sonucun gerçekten ihtiyacı olan şey mi yoksa sadece pazarlama/kazanç odaklı olarak mı sunulduğu konusunda değerlendirmesi (bilişsel boyut) ve dijital ortamda pazarlaması yapılan ürün/hizmet için bitakım unsurları gözeterek hareket etmesi anlamına gelir. Burada bahsedilen unsurlar şu sorulara cevap vermelidir. Şu anda bulunduğum site/alan güvenli mi? Kişisel bilgilerim korunuyor mu? Bu sitenin SSL sertifikası dediğimiz güvenlik sertifikası var mı? Burada kişisel bilgilerimin korunduğundan emin bir şekilde rahatça gezinebilir miyim? Ki bu sorular da dijital okuryazarlığın üçüncü bileşeni olan sosyal-duygusal boyuta cevap verir.
Üretici firmalar/işletmeler için de aynı yöntem üzerinden ilerleyebiliriz. Ürünümü/hizmetimi hangi teknolojik cihazlarda tanıtmalıyım? Tanıtımlarım için kullanacağım yöntemler müşteri ihtiyaçlarına cevap veriyor mu? Tüm bu pazarlama sürecinde müşterilerime ulaşacağım kanalların işletmemin imajını yansıttığının farkında mıyım? İnternet sitem, sosyal medya kanallarım müşterilerin güvenle gezinebileceği teknik donanımlara sahip mi? Değilse bu konudaki gereklilikleri nasıl sağlayabilir, nerelerden yardım alabilirim?
Kaynakça
*Paul Glister,Dijital Literacy,1997